17 Şubat 2011 Perşembe

Eser Rüzgar'ın "Geri Dönüştürülemeyenler" İle İlgili Yorumu ;

Nüfus patlamasının olduğu bir dünyada çekilişle insan sayısı azaltılabilir mi?Kura size çıkarsa ölmemek için ne yaparsınız? Ardiye Tiyatro'nun oyunu "Geri Dönüştürülemeyenler" bu soruların cevabını sahneye taşıyan farklı bir çalışma.

Eser Rüzgar

Yaşam Kaya'nın Geri Dönüştürülemeyenler ile İlgili Yazısı

Kapitalizmin Geri Dönüştüremediği Hayatlar!

Ardiye Tiyatro, tiyatro ve sinema alanlarında farklı bir ses-soluk olmak amacıyla Burak Yerlikaya ve Efe Deprem tarafından oluşturulmuş kolektif bir grup. Çalışmalarında genç oyuncuların verdiği enerjiyle yeni dünya sistemi üzerine aykırı işler yapmaya özen gösteren topluluk, Geri Dönüştürülemeyenler adlı sürrealist bir oyunla seyircisinin karşısına geçiyor. Oyunda karşınıza zengin-fakir; işçi-patron; yaşam-ölüm arasında bambaşka bir dünya çıkıyor.

Oyun, dünyanın çok ileriki bir zamanına göre şekillendirilmiş. Zengin bir adam iki uşağı ile beraber rahat hayat sürdürürken; dünyadaki insan fazlalığına çözüm olarak sunulan, “insanları belirlenen bir kura ile öldürerek nüfusu azaltma” durumu ile karşı karşıya kalır. Tüm zenginliğini canını kurtarmak için sunan zengin adam, gerekli irtibatları sağlayarak kendisi için ölmeyi kabul eden bir işçi bulur. İşçi, hayatı boyunca maddi ve manevi yönden rahat etmemiş; kapitalist sistem içinde bedenini çürütmüş bir emekçidir. Zengin adam ölmemek için uğraşırken, hükümet yetkilileri adamın elinde bulunan fabrikaları, canının karşılığı olarak isterler. İkilem içinde kalan adam kendisi için ölecek işçiyle kesin olarak anlaşır. Bu arada emrinde çalışan iki uşak adamın zenginliğine göz koymuştur. Tüm zenginliklerin üstüne oturmak için adamın tüm mal varlığını elde etmeyi hayal ederler ve eyleme geçerler. Fakat ölmeyi kabul eden işçi, zengin adamın tüm planlarını bozacaktır.

Oyunla beraber iki binli yılların dünyasına bakalım. Kapital değerlerin insanları hangi boyutlara taşıdığını inceleyelim. Artık günümüz dünyasında insanlar için bireysel öncelik “para kazanma hırsı” haline dönüşmüş. “Bu geçmişte de böyle değil miydi?” diye soranlarınız mutlaka olacaktır. Evet, geçmişte de insanlar para kazanma ve yaşama telaşı içinde yaşıyorlardı; ama insanca yaşama koşullarına uyum sağlayarak, çalışma koşulları içinde haklarını arayarak sürüyordu bu mücadele. Çalışan işçi için öncelik kendi hakkını korumak ve kollamaktı. Haklarını korumaya gayret eden işçi sınıfı yeniden, git gide güçlenirken; kapitalizm günden güne derin yaralar alamaya devam ediyor. Konudaki zengin, kapitalist adamı ölüme gönderen işçi örneğinde olduğu gibi…

Sınıfsal Farklılıklar Dünyanın Sonunu Getiriyor

Öyküde, zengin hayatı içinde insanları aşağılayan, emrinde çalışan işçilere hor davranan bir insan izliyoruz. Kendisini tatmin etmek için fahişeleri listeyle çağıran kişi için tel olgu var : para! Dünya artık yaşanılmaz bir yer olmuş, nüfus fazlalığı dünyanın taşıyamadığı bir noktaya ilerlemiş adamın umurunda değil. İşçi, o'na hayatıyla ilgili güzel bir oyun oynayıp, zengin adamın isteğini reddettikten sonra işlerin rengi değişiyor. Hükümet yetkililerinin ikiyüzlü politikaları; işçilerin insan olarak dahi görülmemesi; kapitalist sistemin insani değerleri yok eden yapısı, gösterinin bütününde eleştiriliyor. Ki olay çok ileri bir zamanda yaşansa da günümüz içinde geçerliliğini koruyor. Mesela zengin insanlara yat üreten şirketlerin bulunduğu Tuzla Tersanesi'nde, yatın test denemesi, içinde işçilerin bulunduğu bir kabinle gerçekleştirilmişti. Canlı canlı deneme tahtasına dönüştürülen insanların nasıl ölüme gittiğini görmüştük. Peki sonucunda ne oldu? Kimseler yargılanmadı! Zengin bir adam ölmesin diye pazarlanan işçiler ya da zengin insanlar yatlarında ölmesin diye canlı canlı ölüme gönderilen işçiler…

Geri Dönüştürülemeyenler'de zengin adamı Tolga Yeter oynuyor. Hayatta tek gücün para olduğuna inan karakterini harika bir yorumla sunuyor seyirciye. Karakter analizini doğru yapmış. Sahnedeki çatışmalar o'nun oyunculuğunda gizli. Fatma Toptaş'ın hayat kadınına kattıkları mühim. Oyunun sonundaki sürpriz son da dahil olmak üzere rolünü çok iyi çizgide götürüyor. Karakterine uygun davranışları, konuşması yerli yerinde! Toptaş' ın karakter analizi çok iyi. Efe Deprem ve Işık Kuyumcu, iki hizmetlinin dışa vuran duygularını güzel aktarmışlar. Kapitalizme öykünen dünyaların tükenişlerini izliyoruz. Yavuzhan Doğan, Cem Bahsi, Gökhan Türkal ekip içinde oyuna yön veren diğer isimler. İşçiyi oynayan Alp Ataman sınıfsal farklılıkların, burjuvazinin pis dünyasını aktarırken önemli bir görev üstlenmiş. Oyun o'nun yüzündeki ayrıntılarda gizli.

Ardiye Tiyatro önemli bir konuyu tiyatro severlere sunmuş. Olay çok ileriki bir zamanda geçiyor; fakat içinden geçtiğimiz günlerin aynası oluyor. Mutlaka izleyin…



Yaşam KAYA / yasam.kaya@gmail.com

12 Şubat 2011 Cumartesi

Geri Dönüştürülemeyenler Oyunu

Merhaba okuyucularım;

Dün akşam, Gönülçelen dizisinden rol arkadaşım Zeynep Tuğçe Bayat’ın yardımcı yönetmenliğini yaptığı Geri Dönüştürülemeyenler adlı oyuna gittim. Galata Perform’daki sahne küçük ama bir o kadar da sıcak bir ortam var. Sahnenin ortalama 30 kişilik kapasitesi var fakat bizbize olduğunuz için sanki size özel oynuyorlarmış gibi hissedebiliyorsunuz. Daha önceleri gittiğim Haldun Taner’in sitcom tadındaki oyunlarında sahneler oldukça büyüktür ve sinema izliyor havasına bürünebilirsiniz. Tabii ikisinin de tadı farklı diyerek konuya geçeyim.

Oyun başlarken birkaç dakika “hey ne oluyor burada, konu ne?” gibi sorular aklınızın bir köşesini işgal ediyor olsa da ışığı iyi kullanan bu oyunun sürekliyici bir öyküsü var çünkü oyun bittiğinde ne çabuk bitti daha yarım saat oldu diyerek saatime baktığımda oyun başlayalı 65 dk olduğunu gördüm.

Oyunun konusuna gelirsek ; Nüfus patlaması yaşanan ve buna paralel olarak toplumsal sorunların baş gösterdiği bu dünyada oldukça zengin bir fabrikatörün yaşadığı ilginç sıkıntıları ve devletin bu fabrikatörle olan ilişkilerini anlatıyor. Tabii içinde idam, yüz değiştirme operasyonu gibi seyircinin ilgisini çekebilecek noktalar da bulunuyor. Neyse daha fazla ayrıntıya girmeyeyim de gidip görün heyecanı kaçmasın diyerek size oyunla ilgili ve bilet alımı yapabileceğiniz bir kaç link vermek istiyorum.

http://www.biletix.com/event.htm?id=LTGP1

http://etkinlik.tr.msn.com/Event.aspx?op=Read&eventId=3d5cfead94f535f34

Unutmadan küçük hoş bir durumu da paylaşmak istiyorum: Tiyatroda önümde küçük bir çocuk oturuyordu. Oyun ilerlemeye başladıkça bu çocuğun yanındaki annesine homurdanmalarını duydum ve sonra bir baktım korkmaya başladı bu çocuk, ağladı ağlayacak annesi zor tutuyor bu ufaklığı. Anlayamadım önce ne oluyor diye. Hemen sonra öğrendim ki başrol oyuncusu bu ufaklığın babasıymış ve oyundaki itişme kakışmaları bu ufaklık gerçek sanmış.)

Eren Caner


http://erencaner.net/geri-donusturulemeyenler-oyunu adlı siteden alınmıştır.

"Geri Dönüştürülemeyenler" Devam Ediyor!

7 Şubat'ta ki oyunumuz çok iyi geçti. Gelen yorumlar ve eleştriler bizi mutlu ediyor.

21 ve 28 Şubat'ta yine 20.30'da Galataperform'dayız.

Geri Dönüştürülemeyenler'i yakında Anadolu yakasına da taşıyabiliriz.

Sevgiler...
Ardiye Tiyatro

9 Şubat 2011 Çarşamba